Translate

Yurt dışında üniversite eğitimi almak isteyen gençlerin yeni gözdesi Polonya! Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkelerden bir tanesi, aynı zamanda çok hızlı büyüyen, gelişen bir ülke… İşte bu avantajlar Polonya’yı Türk gençlerinin gözünde cazip kılıyor. Yüksek eğitim standardı ve ekonomik fiyatlar sayesinde Polonya’da üniversite okumak farklı ülkelerden gençlerin tercihi oluyor. Polonya yaşam maliyetlerinin düşük olduğu bir ülke, dolayısıyla eğitim giderleri de oldukça ekonomik.

Polonya’da Yüksek Öğrenim Çok Popüler

Polonya’da yaşam maliyetinin düşük olması, eğitim kalitesinin yüksek olması, üniversitelerin çoğunluğunda İngilizce eğitim verilmesi, dünya gençleri için olduğu kadar bizim gençlerimiz için de Polonyada eğitim almayı popüler kılıyor. Ülkenin en önemli ve başarılı üniversitelerinde tıp, işletme, mühendislik ve eczacılık gibi bölümlerde eğitim İngilizce olarak veriliyor. Polonya’da bir üniversiteye kayıt olmak için lise mezunu olmak yeterli sayılıyor. Türkiye’de üniversite sınavına girmiş olmak, kazanmak ve üniversiteye kayıt yaptırmış olmak gibi koşullar aranmıyor. Başvuru yapan öğrencilerde, Türkiye’de lisede aldıkları dersler, yeterlilikleri, derslerdeki başarıları ve tercih ettikleri bölümler, gerekli kriterler oluyor. Adaylar bu veriler doğrultusunda okullara yerleştiriliyor.                                      


Polonya’da Üniversite Eğitimi Süreleri

Polonya eğitim sisteminde süreler bizdekinden biraz farklıdır. Lisans eğitimi 3 yıldır fakat bazı mühendislik bölümlerinde bu süre 4 yıla kadar sürebilmektedir. Tıp eğitimi 6 yıl, eczacılık ve diş hekimliği eğitimi 5 yıl sürmektedir. Türkler için Polonyada üniversite fiyatları da avantajlıdır. Polonya’da bir üniversite eğitiminin toplam maliyeti, Türkiye’de vakıf üniversitelerinde alınan eğitimin bedelinden çok daha düşüktür. Konaklama ve yaşam maliyetleri Türkiye ile aynıdır. Ama yaşam standardı yüksektir. O nedenle Avrupa Birliği diploması sahibi olmak, Türk gençleri için çok cazip ve önemli olmaktadır.

ÖZGÜN MAKALE VE İÇERİK HAZIRLAMA

ÖZGÜN MAKALE VE İÇERİK HAZIRLAMA

20 Yıllık medya kariyer geçmişi olan ve blogları aracılığıyla internet üzerinden yazmaya devam eden bir yayıncı olarak; makale ve içerik yazarlığı da yapmaktayım.



İnternet siteleri için SEO Uyumlu özgün içerik, makale ve metin yazarlığı hizmeti vermekteyim. İkili ilişkiler, toplumsal ilişkiler, blog yazıları, sağlık, eğitim, iletişim, firma ve ürün tanıtımları, mekân tanıtımları, doğa, sağlıklı beslenme gibi konularda özgün yazılara ihtiyacınız varsa benimle iletişime geçebilirsiniz.
                                                     sadanherguner@gmail.com
Şadan HERGÜNER               


Hepimizin evinde kullanılmayan ama bir gün lazım olur diye tuttuğumuz pek çok eski eşya vardır. Giysiler, süs eşyaları, tabak, çanak, kırtasiye eşyaları, mutfak eşyaları, müzik aletleri, olta takımları, fotoğraf makineleri, oyuncak, çantalar, ayakkabılar, takılar ve daha pek çok şey… Bunlar hem yer tutar, hem de ekstra iş anlamına gelir. Daha ferah ve yaşanası bir ev için temizlik yapmak istiyorsanız hemen başlayın.

Eski eşyalarınızdan, fazlalıklarınızdan kurtulurken biraz para da kazanabilirsiniz. İsterseniz hayır yapmak için bir yerlere de bağışlayabilirsiniz isterseniz ikinci el eşya pazarlarında onları satabilirsiniz. Amerikalıların garaj satışları bizde yok ama bunun için benzeri bir ortam oluşturmak için bazı arkadaşlarınızla ortak bir çalışma da yapabilirsiniz. Hatta belki bu işi sever,
yakınlarınızın bu tarz fazlalıklarını toparlar satışa çıkarabilirsiniz.


Eski veya kullanılmayan eşyaları satarken izleyebileceğiniz yollar var. Mesela Instagram’dan satış yapabilir, bu alanda hizmet veren internet sitelerini kullanabilir, 2. el eşya satışı yapan dükkânlara başvurabilir, kendi kurduğunuz sitede ürünlerinizi satışa çıkartabilirsiniz. İsterseniz bunlardan sadece bir tanesini, isterseniz de hepsini birden kullanabilirsiniz. Ne kadar farklı yol kullanırsanız, eşyalarınız o kadar kısa sürede satarsınız. Yaratıcılığınızı kullanmak artık size kalmış durumda. Şimdiye kadar denenmiş yollar haricinde yeni yöntemler üreterek de eski eşyalarınızdan para kazanabilirsiniz. Bir eski eşya pazarı kurmak gibi…

Şadan Hergüner


STANT AÇMAK

Bir alışveriş merkezinde küçük ölçekli de olsa bir iş sahibi olmak istiyorsanız stant açmayı
düşünebilirsiniz. Stantlar, mağazalara göre daha az sermaye ile açılabiliyor. Eğer iyi bir iş fikri bulabilirseniz, hedefe uygun bir AVM’ de ve iyi bir stant sunumuyla para kazanabilirsiniz. Aylık cirosu 60 bin ila 100 bin TL olan stantlar bulunuyor.


Alışveriş merkezlerindeki stant kiraları, bulunduğunuz şehre, AVM’nin müşterilerce gördüğü ilgiye ve standın bulunduğu kata göre değişim gösteriyor. Bu konuyu iyi araştırmanız gerekiyor. Ayrıca hedef kitlenize en uygun iş fikrini, görsel sunumu ve standın konseptiyle satacağınız ürünün bütünlüğünü iyi organize etmelisiniz. Fark yaratacak ama tercih görecek bir ürün satışı yapmalısınız. AVM içerisinde iyi bir araştırma yaparak hedeflediğiniz noktada olmayan bir stant açmak sizin için doğru bir karar olacaktır. Tabi belli bir sermayenizin olması da şart! Çok borçlanarak bir girişimde bulunursanız döngüyü sağlayana kadar zorlanır belki de başarılı olamazsınız. Stant kiralarının ortalama 1.000 dolardan 5.000 dolara kadar değiştiğini düşünürsek belli bir sermaye sahibi olmadan işe girmek akıllıca olmayacaktır.  

En karlı iş fikri ise yiyecek standı açmaktır İşte bir kaç örnek: 

Simit, Börek, Poğaça, Kek Stantları: Son 10 yıldır simit satan dükkânlar markalaşarak farklı bir akım geliştirdiler ülkemizde. Milli yiyeceğimiz başka bir tarz kazandı. Simidin yanında ev yapımı hamur işleri, kekler ve tatlı kurabiyeler de satılıyor. Bizim kuru pasta dediğimiz ürünler simitle beraber farklı bir atmosfer oluşturdu. İşte böyle bir stant açmak çok akıllıca bir seçim! Kahve ve çay stantlarının yanında konumlanınca daha da iyi olacaktır. Kendi yemek zevkimize
uygun ev yapımı lezzetindeki bu atıştırmalıkları kim sevmez k? Bir markadan bayilik alabileceğiniz gibi kendi markanızı oluşturabilirsiniz. Hatta küçük çapta başlayıp, önce evde üreterek yani ailece çalışarak bu işi yapmak mümkün gibi gözüküyor.  Yeme içme sektörü; kaliteli, temiz, lezzetli ve uygun fiyat seçeneğiyle ürün sunulduğunda her zaman kazandıran sektördür. AVM de yiyecek içecek katlarının yanı sıra diğer katlarda da kurulabilecek bir stant. Ev yapımı lezzetini sağladığınızda, standı bu içeriğe uygun hazırladığınızda şansınız yüksek olacaktır.             

Pilav Arabası ya da pilav büfesi Standı: AB standartları nedeniyle artık sokaklarda pilav – nohut satan arabalar yok. Ama alışveriş merkezlerinde ve caddelerde yeni nesil pilav büfeleri, stantları var. Milli yiyeceklerimizden olan pilav, nohut seçeneği markalaştı bile. Pilav arabaları alışveriş merkezlerinde farklı bir konseptle yerini almaya başladı. Hijyenik ve modern bir görünümle hazırlanacak stant sunumuyla bir pilav standı açabilirsiniz. Ya da kiosks ve corner konseptini deneyebilirsiniz. Bayilik alabileceğiniz gibi kendi yaptığınız ürünü de pazarlayabilirsiniz. Bu stantlar çoğunlukla yeme içme katlarında açıldığı için çok lezzetli bir ürün sunmanız gerekiyor çünkü rakiplerin sayısı fazla. Kar marjının % 30’ların üzerinde olduğu belirtiliyor. Malzemeniz kaliteli, tadı lezzetli olunca kendi üretiminizden iyi kazanç sağlayabilirsiniz. Doğru AVM, doğru konum, kaliteli ve hijyenik bir nostaljik sunumla pilav – nohut standınız müşterilerce beğenilecektir. Ne de olsa bizden bir lezzet.      



Kahve ve Çay Stantları: Sigara içme yasaklarından sonra alışveriş merkezlerinde kahve ve çay stantları açılmaya başlandı. İyi iş yapıyorlar. Ayaküstü içilebilecek kahve ve çay müşterilere cazip geliyor. Üstelik stant, alışveriş merkezinin açık alanlarına yani balkonlara yakın olursa sigara içecek kişiler çayını, kahvesini alıp oraya yöneliyorlar. Ekonomik olmaları da ayrı bir tercih sebebini oluşturuyor. Artık büyük kahve markaları bile bu konsept bayilikler veriyor. Büyük mağaza yerine stant bayiliği vermek onlara da uygun geliyor. Kahve ve çay bir arada satılarak oluşturulan tarz, çoğalmakta. Türk insanı her zaman çaya daha düşkündür. İki seçeneği bir arada sunmak da kazandırıyor. Buradaki en önemli konu, satacağınız kahve ve çayın kaliteli ve lezzetli olmasıdır. Belli markalardan bayilik alabileceğiniz gibi kendiniz de hazırlayabilirsiniz. Her kesimden damak zevkine uygun lezzeti yakalamaya çalışmak gerekiyor. Çay ve kahve satışı maliyeti düşük,  kar marjı yüksek bir seçim. AVM’lerde en ucuz çayın 2 ila 3 lira, kahvenin ise 4 ila 5 lira olduğunu düşündüğümüzde akıllı bir iş fikri olarak karşımıza çıkıyor. Müşterilerin yanında AVM çalışanlarına da satış yapabileceğinizi düşünürseniz kazancınızın hangi düzeylerde olabileceğini tahmin edebilirsiniz. Yeter ki doğru merkezi, konumlanmayı ve hedef kitleyi iyi tespit edin. Kendi hazırladığınız ürünleri satarak daha çok kazanacağınızı unutmayın. 










Tarık Akan; güzel yüzlü, güzel bakışlı, yakışıklı uzun adam olarak başlayan sanat yaşamını, bugün hayata veda edene kadar iki farklı düzeyde devam ettirdi. Yakışıklı, bebek yüzlü, kızların yüreğini hoplatan genç oyuncu olarak başlayıp, sosyal içerikli filmler ve dizilerle devam eden sanatçı, kimliğine sosyal adalet, hak ve düzen için yaptığı çalışmaları da ekledi. Aydın görüş, Atatürkçü duruş, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı duruş onun özünü oluşturdu. Makine mühendisi ve gazetecilik vasıflarına da sahip aydın bir sanatçıydı. Seveni hep çok oldu.

Kumpas mağdurları Silivri’de zor süreçlerle savaşırken o da kapıda nöbet tuttu. Hakları yenenlerin sözcüsü, savunucusu oldu. Bugün onu sanatçı olarak görmemeye kalkışan yobazların içine sindiremedikleri diğer değerlerden biri oldu. Tıpkı Yaşar Nuri Öztürk gibi.

İsminin anlamını yazacağım şimdi. Karakterini isminden almış bir güzel insandı o. Tarık; Sabah yıldızı, Zühre, Venüs, yol demek. Kur’an-ı Kerim’in 86.Suresi’nin adıdır aynı zamanda.
Şimdi de Tarık isminin karakteristik özelliklerine bakalım; en belirgin özelliği duygusallık. Sezgileri güçlü, hayatlarının temeli sevgi. Kimseden nefret etmezler. Sevmedikleri ve insanlığa yararlı olamayacakları işlerde çalışmak istemezler. Karşı cinste aradıkları özellikler ise "sonsuz aşk ve
sadakat". Seven ve sevilen insanlar.

Hedefleri, amaçları olan eğitimli, donanımlı bir insan ve ünlü bir sanatçı olarak bu dünyadaki görevini tamamladı Tarık Akan (Tarık Tahsin Üregül). Zor bir hastalık, kurtuluşu olmayan bir hastalık 66 yaşında ebedi yerine göçmesine vesile oldu. Yerinde dinlensin, nurlar içinde, huzur içinde olsun.

Ben de çok sevdim ve takdir ettim onu. Gerçek bir sanatçı olarak değer verdim. Kaybından dolayı çok ama çok üzgünüm. Allah rahmet eylesin. Mekânını cennet etsin.

Şadan HERGÜNER



Tek liderimize ve rehberimize sonsuz teşekkürler...

30 Ağustos Zafer Bayramı, Atamızın bize verdiği en değerli bayramlarımızdan biridir. Yüce Atamız ve silah arkadaşları, bir avuç yüreği mangal gibi cesur Türk milleti, bize vatanımızı hediye etti. Mekânları cennet olsun. Bu yüce gönüllü insanların ruhu şad olsun. Biz onların torunları olarak ülkemize sahip çıkmaya, Atamızın değerlerine bağlı kalmaya devam edeceğiz. Bayramımız KUTLU OLSUN.

Bu anlamlı günde iyilik zincirine ilk katkımı yaptım bende. Çok sevdiğim bir dostumun (20 yıldır kopmayan güçlü bir bağ ile bağlıyız birbirimize) tek başına halledemeyeceği bir işi için çalıştım ve onun için gerçekten büyük değer taşıyan bir iyilik yaptım. O da bunun karşılığında iyiliklerini yapmaya başladı bile. Yani benim iyilik zincirim 30 Ağustos Zafer bayramında başladı. Zaferle davamı gelsin inşallah. Ülkemiz ve dünyamızın daha yaşanılır ve anlamlı bir yer olması için, hepimizin hayrına iyiliklerimizi yapmalı ve başkalarına da bunu yaymalıyız.


Ben bugün mutluyum. Kendimi bir kuş gibi özgür ve hafif hissediyorum. Milli ve manevi duygularım
dorukta. Şimdi meraktayım tabi… Bakalım ikinci iyiliğimi kime yapacağım. Bunun için en uygun kişiyi Allah karşıma çıkaracaktır. Bundan eminim. Ülkem için dirlik, düzen ve gerçek anlamda beraberlik diliyorum. Tıpkı 29 Ekimler, 23 Nisanlar ve 30 Ağustoslar ruhuyla gerçekleşecek birlik ve beraberlikler…

Şadan HERGÜNER
 
Gezergen Tasarım by Gezergen Blog