Translate

PİŞMAN OLMAK


Kişisel gelişimimizi kemale erdirmek istiyorsak, asla yapmamamız gerekenlerden biri de pişmanlık duymaktır. Geçmişte yaptığımız yanlışlar için pişmanlık duymak, bu duygunun içimizi kemirmesine izin vermek doğru değildir.

Pişmanlık duygusundan kurtulmak için hayatımızda hata diye gördüğümüz olaylara farklı bir gözle bakmayı öğrenmeliyiz. İnsan yaşamı, sınavlar ve deneyimlerle doludur. Yaşanan acılar, sevinçler, utançlar, kayıplar ve başarılar hayatımızın anlamını oluşturur. Bunlardan birini yaşamadan diğerinin önemini anlayamayız.

Hayatta hiçbir insan yoktur ki, sadece mutlu, başarılı ve sevinçli ya da mutsuz, başarısız ve hüzünlü olsun. Ömrümüz tek düze yaşansaydı, hep kazanan ya da kaybeden olsaydık nasıl deneyim sahibi olabilirdik? Acıyı yaşamayan zevkin güzelliğini nasıl anlayabilir veya tam tersini? Kaybetmeden kazanmanın değerini de anlamak olası değildir.

Hayat boyunca yaşadığımız her şey bizim deneyimlerimizdir. Bunlara hata olarak gördüklerimiz de dahildir. Hatalar; bizim dereyi geçerken üzerlerini bastığımız taşlarda ayağımızın sendelemesi gibidir. Önce düşer gibi olur, hemen dengemizi sağlar ve yolumuza devam ederiz. Sonraki taşlara basarken daha dikkatli olur, sendelemeyiz. Yaşamda yapılan hatalar da aynen böyledir, onlardan dersler çıkarır ve sonraki süreçlerimizde aynı davranışları tekrarlamazsak, başarıya ulaşırız.

Kısacası şunu söyleyebiliriz. Hatalarımız bizim öğretmenlerimizdir. Onlar başımıza geldiğinde eğer görmesini ve ders almasını bilirsek gerçek deneyimi kazanmış oluruz. Bu nedenlerden dolayı hatalardan pişmanlık duymak yanlıştır. Bizi gereksiz yere olumsuz duygu ve davranışlara iter. Ama biz hatalarımızı pişmanlıkla değil, öğretici yanıyla karşılarsak, gerçek huzura ve başarıya kavuşuruz.

Deneyimlerle öğrendiğimiz yeni bilgilerimizi iyice incelemeliyiz. Bunun benzerleriyle tekrar karşılaştığımızda yaklaşım ve eylemlerimizde neler yapmamız gerektiğini anlamalı ve yapabilmeliyiz. Gelecek başka zorluklar için kendimizi hazırlamalıyız. Hatalarımızdan asla pişmanlık duymayıp, olumsuz duygulara kapılmayıp yolumuza devam etmeliyiz.

Şadan HERGÜNER

KARAR VERMEKTEN KORKMAYIN


Usta'ya başarısının sırrını sormuşlar; iki kelimeyle açıklamış.
“Doğru kararlar.” Demiş.
Herkesten farklı olarak, doğru kararları nasıl alabildiğini sormuşlar.
Tek kelime ile cevaplamış; “Tecrübe.” Demiş.
İyi de kardeşim bu tecrübe denen şeyin sırrı nedir?
Usta, derin bir iç geçirmiş ve şöyle demiş: “Yanlış kararlar.”

Bu yazımda anlatmaya çalışacağım her şeyi açıklayan bir kıssadan hisseyle başlamak istedim. Peki, nedir karar vermek? Çeşitli amaçlar, bunlara ulaştıracak yollar, araçlar ve imkânlar arasında seçim ve tercih yapmakla ilgili zihinsel, bedensel ve duygusal süreçlerin toplamıdır. Yani karar verme sorunlarla ve belirsizliklerle savaşma ve onları yok ederek neyin, nasıl, ne zaman yapılabileceğini ortaya koymaktır.

Yaptığımız tüm eylemlerin babası verdiğimiz kararlardır. Hani çok bilinen bir söz vardır. “En kötü karar, kararsızlıktan daha iyidir.” Ne kadar doğru bir sözdür. Kararlarımızla hayatımızı şekillendiririz. Bir işi başarmanın yolu adanmış gerçek bir karar vermekten geçer. İşte bu kararlarla yaşamımıza yön veririz.  

Bazılarımız karar verme konusunda biraz korkaktır. Çok düşünür. Karar vermekten hep endişelidir. Yanlış yaparsam diye korkar. Oysa yukarıdaki kıssadan hisse bize yanlış yapmadan deneyim sahibi olamayacağımızı açıkça söylüyor. Aslında başarısızlık diye bir şey yoktur. Onlar bizim istediğimiz sonuca ulaşmamız için yaşadığımız deneyimlerdir. Önemli olan, yanlış olarak gördüğümüz kararlardan ders almaktır. Bu deneyimlerle başarıya ulaşmak daha kolaydır.

Karar vermekten korkmayın. Sık sık karar verin. Yanlış deneyimle sonuçlanan kararlarınızdan ders alın. Ulaşmak istediğiniz sonuca varıncaya kadar olaylara yaklaşımlarınızı, izlediğiniz yolları değiştirin. Ama karar vermekten asla endişe duymayın. Tam tersine karar vermekten zevk alın. Çünkü biz hayatımızı aldığımız zevk ve çektiğimiz acıya göre yaşarız. Acıdan kaçar, zevke yöneliriz. Bu nedenle karar vermekten zevk alırsak, ondan korkmamız da gerekmez.

Doğru kararlar vermenin sırrı, yanlış kararlardan kazanılan deneyimlerdir. Onlar bizim dereyi geçene kadar üstünde sıçradığımız, bazen üzerinden düştüğümüz kaya parçalarıdır. Yani başarıya giden ve atılması gereken adımlarımızdır. Kararlarımıza bağlı kalıp, amaca ulaşmak için farklı yöntemler kullanmamız gerektiğini hiç unutmayalım.
Sevgiyle kalın.

Şadan Hergüner

 
Gezergen Tasarım by Gezergen Blog