Melana ve Şems’den içsel huzurumuzu destekleyecek güzel alıntıları sizlerlerle paylaşıyorum. İç huzurumuz olursa, dünyanın güçlüklerine daha rahat göğüs gerebiliriz.


Bazen, uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için…
Bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için…
Bazen, ağlamak gerekir açılmak için…
Bazen, anmak gerekir anılmak için…                                
Bazen de susmak gerekir duymak için…
Şems-i Tebrizi



Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın…
Tutmayacak bir ele uzandığın için kendine mi ?

Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa…                          
Rabbine dönüp “Benim büyük bir derdim var.” deme.
Derdine dönüp “Benim çok büyük bir rabbim Var.’ De….
Mevlâna

Suskunluğum asaletimdir her lafa verecek cevabım vardır, lakin önce lafa bakarım laf mı diye sonra da söyleyene bakarım adam mı diye !

Üzülme der Mevlana ..! istediğin bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur. . .

Üzülme der Mevlana ve devam eder; Bir yandan korku bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun… Tek kanatla uçulmaz zaten. Sopayla kilime vuranın gayesi kilimi dövmek değil, Kilimin tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin? Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olamaz…
Yüzük olmak dileyen taş, ezilmeyi yontulmayı göze almalıdır!