Baharın,
uyanışa çağıran sesi hep bir şarkı gibi gelir bana. İçimi yavaşça kıpırdatan, yaşamaya
sanki yeni başlıyormuşum gibi hissettiren bir şarkı… Ağaçlar kupkuru dallarını
tazecik yeşil yapraklarla donattıklarında, çiçeklenmeye başladıklarında, hanımelinin
kokusu evimin camlarından salonuma girdiğinde, kendimi tazelenmiş ve yeniden doğmuş gibi hissederim. Bahar güzeldir.
Sonbahar, hüzünleri ve yaşamın biraz kısırlaştığını anlatırken, ilkbahar yeniden doğuşu simgeler bana. Arkası
yazdır. Ben yaz mevsimini de çok severim.
Yeni
umutların dallarda olduğu gibi içimizde de yeşerdiği bahar mevsimi huzura yolculuk olur bana. Kendimi yenilerim, yeni
hedefler ve amaçlar belirlerim. Ataletimden silkinmek için en güzel süreçtir
ilkbahar benin için. Doğa ile birlikte bedenim ve duygularım tazelenir. Yeni başlangıçlara
yol almak gelir içimden. Üretkenliğin yaşama açılması gibidir. İnsan umutlarıyla
yaratılmış. Umudu olmayan yaşamdan kopmuş demektir. Aslında bu hiç olası bir durum değildir. Her insan, içinde umudu var edilmiş olarak doğar. Umudu yitirmek,
ruhsal dengeyi de yitirmek demektir.
Dünya
ne denli güçlüklerle dolu olsa da umudumuz içimizde olduğu sürece, yaşama
tutunmamız kaçınılmazdır. İnsan umudunu kaybetmek istemiyorsa ilkbaharı kendine yeni bir başlangıç yapmalıdır
bence. Çünkü bedenin doğayla olan uyumu, umutların yeşermesi için en güzel
zamandır. Hayat ondan vazgeçemeyecek kadar güzel değil midir? Her güçlüğün
yanında bir kolaylık vardır. Önemli olan onu görebilmektir. Görmek için
dikkatlice bakmak yeterlidir.
İlkbaharın umutları, tazeliği, yaşama tutunmaya çağıran şarkısı var oldukça ben hayata
sıkıca tutunmaya devam edeceğim. Varsın kışlar sert geçsin, kırsın döksün… Çünkü
kışın sonunda, beni tekrar yaşama tutunduracak bir ilkbahar gelecektir.
Şadan Hergüner
0 yorum:
Yorum Gönder