Tematik Cafe kavramından sonra hızla yaygınlaşan farklı bir kavram var dünyada. Fırın cafe de diyebileceğimiz bir tarz bu… Aslına bakarsanız Türk insanı için çok uygun olan bir tasarımdan bahsediyorum. Mis gibi kokan ekmeklerin, hamur işlerinin pişirildiği ve cafe tarzında bir mekânda satıldığı yeni işletmeler.

Dünyaca tanınan markalar franchising sistemiyle Türkiye’de kendini göstermeye başladı. İstanbul’da ünlü yabancı işletmelerin isim haklarını almış mekânlar açıldı bile. Fakat isim hakkı bedelleri oldukça yüksek. O nedenle bu farklı konsepti kendi adınızla oluşturmak ve markalaşmak çok daha akıllıca bir iş. İsim hakkına ödeyeceğiniz paralarla kendi markanıza yatırım yaparsınız. 
Dediğim gibi bizim milletimiz ekmek ve hamur işi ürünlere pek bir düşkün olduğundan riski de
düşük bir seçenek.

Tamamen sizin yaratıcılığınıza kalmış bir fırın – cafe, doğru yerde konumlanır ve leziz lezzetler sunarsa neden çok kazandırmasın? Burada amaç görsel zenginliğe ulaşmış, bambaşka tasarımlarla hazırlanmış özel yapım ekmek ve hamur işi türevlerinin bir cafe ortamında satılması. Siparişleriniz hazırlanırken siz de bir kahve ya da çay eşliğinde masanızda oturup tadımlık bir şeyler atıştırıyorsunuz.

Bu tarzı kendi ülkemiz lezzetlerine uyarlamak, son derece kolay. Üstelik ülkemizde unlu mamuller üretip satan fırınlar da mekanlarının bir köşelerine cafe yapıyorlar zaten. Şimdi yapılacak şeyse kocaman bir cafe içinde fırın faaliyetinin görünür şekilde olması. İstanbul’da Komşu Fırın markası ise yıllardır bu tarzda mekânlar açıyor. Başka markalarda mevcut.


Türkiye için uygun bir tarz olduğundan dünyada yaygınlaşan fırın – cafe’lerin bizde de artacağını düşünüyorum. Göz zevkimize hitap eden o eşsiz lezzetleri, çok sık olmasa da arada bir hoş bir ambiyans içinde alabilmeliyiz diyorum.   

Şadan HERGÜNER