Yıllardır kendimi bu kadar karamsar hissetmedim. Bir karabasan çöktü üstümüze. Nefes alamıyor, içimizde umut barındıramıyoruz. Güven duygusu olmadan nasıl yaşanır ki?

Gelecek yeni güne korkuyla uyanmak, geceler hangi kâbusa gebe diye endişelenmek, ruhumu bir cendere gibi geriyor. Umut olmadan insan yaşayamaz denir. Ama ben içimde hep var olan umuduma bir türlü yol bulamıyorum.

Kötülük tohumları, her geçen gün daha bir yoğun saçılıyor ülkemizin üstüne. Pisi pisine giden bunca canın hesabını kim verecek merak ediyorum. Gencecik fidanlar, askerler, polisler ve sivil halk… Anne karnında canlar, genç eşler, anneler ve babalar… Giden gidene. Kalanlara Allah’tan sabır diliyorum dilemesine de, ölüm ayrılığının acısını da iyi biliyorum. Hiç kolay değil. Ateş düştüğü yeri yakar. Gerisi boş laf.

Sapıkların, manyakların, teröristlerin kol gezdiği, verdikleri zararların engellenemediği bir ülkem olsun istemiyorum. Çocukluğumun temiz Türkiye’sini istiyorum.  Gidecek başka yerimiz yok. Biz ülkemize milyonlarca mülteciyi sokarız ama biz gidecek bir yer bulamayız.


Her gün bilmem kaç kez Allah’a dua ediyorum. Hepimiz edelim. Çünkü işimiz O’nun yardımına kalmış durumda. Bize acısın ve yardım etsin. Yoksa işimiz çok zor…

Şadan HERGÜNER