Kul sıkılmadan Hızır yetişmezmiş. Çok doğrudur bu söz. Benim hayatımda örnekleri bolca var. Aslında çoğumuz yaşamışızdır bu durumu. En daraldığımız, umutlarımızın yerlerde süründüğü zamanlarda mucize gibi çözümler bulmuşuzdur. Yani Hızır yardımımıza koşmuştur.
Hayat karşımıza güçlükler çıkarırken, görmesini bilene kolaylıklar
da verir. Yılmadan, korkuya kapılmadan uğraş veren herkes bir şekilde çıkış
yolu bulur. İstemek ve emek vermek gerekir. Olmayanı oldurmak yerine olaya
yaklaşımlarımızı esnetirsek hedefimize ulaşmak kolaylaşır. Hayata bakarken, at
gözlüklerimizi çıkarır geniş açılı olanları takarsak çok fazla şey görürüz. Gördüklerimizi
değerlendirir, işimize yarayan kısımları alırız. İşte Hızır o anda yetişir.
Bir işi kotarmak için önce bilgi sahibi olmak, işin peşinden
koşturmak, emek vermek, deneyim sahiplerinin bilgilerinden yararlanmak gerekir.
Başarmak için var güçle çalışırken yola çıkan engeller bir bir temizlenir. Çünkü
iyi niyetle, istekle çabalayan insana Allah da yardım eder. İşte Hızır orada
devreye girer. Bazen uzun bazen daha kısa sürelerde çözümler sunar bize. Daha doğrusu
öncesinde göremediklerimizi, geniş açılı gözlüklerimizle görmemizi sağlar.
Biz korkusuz oldukça hayat da yardımcı olur. Her şeyin başı
çalışmak, istemek ve görebilmektir. Karşılık beklemeden vermeyi öğrendiğimiz
zaman, yaşam bize bolca kolaylık verecektir.
Şadan
HERGÜNER