Translate

ANILARIMIZ


Yaşam, acısıyla tatlısıyla pek çok anıyla doludur. Peki, anıları önemli kılan nedir? Yaşanmışlıklardır. Onlar bizim birer parçamız. Acı da olsalar, hüzünlü de olsalar bizim mazimizdir. İçinde arkadaşlarımız, ailemiz, akrabalarımız, iş hayatından arkadaşlarımız vardır. Anılarımızı hatırladıkça ya güleriz ya hüzünleniriz ya da üzülürüz. “Ah tekrar aynı anları yaşasam” dediklerimiz de vardır. Anılar var olduğumuzu, birilerinde izler bırakabildiğimizi, ruhumuzda birilerinin izlerini taşıdığımızı anlatır bize.

Anılarımız olmadan tam olamayız. Hatta onlar olgunlaşmamızı bile sağlarlar. Eski zamanları düşündüğümüzde “keşke bu kadar acımasız olmasaydım” dediğimiz anlarımız da vardır. O gün yaptığımızı bugün yapmamayı tercih ederiz yani anılarımızla büyürüz.

Onlar bizim yaşadıklarımızdır. Yani bizim kendimizdir. Onları hatırlamaktan; sevinip, üzülüp, hüzünlenmekten, pişmanlık ya da gurur duymaktan kaçınmayalım.

Şadan HERGÜNER


İÇ SESİMİ DİNLİYORUM


İç sesime kulak vermeden yaşayamam. Ne zaman kararsız kalsam, cevap ondadır. Ne zaman uzaklara bakıp dalsam, çıkış yine ondadır. İç sesini dinlemeyi bilen kazanır.

İç ses, yüreğimizin dilidir. Manevi birikimlerimizin sentezidir. Yaşanmışlıklarımızın, acılarımızın ya da sevinçlerimizin özüdür.

Zorluklar karşısında kaldığımız zamanlar birilerine akıl danıştığımızda bize, “yüreğinin sesini dinle” demezler mi?  Ya da “yüreğinin götürdüğü yere git” diye akıl vermezler mi?
İç sesimiz güçlüdür. Doğruyu söyler. Öngörüleri durudur. Bizi yönlendirir. Şaşkınlıklarımıza, korkularımıza, endişelerimize yol gösteren odur.

İç sesini dinlemeyi bilmek gerek. O her zaman konuşmaz. Önce biriktirir zamanı geldiğinde söyler. Ona danışmayı, dilinden anlamayı, söylediğini sindirmeyi öğrenmek gerek. Bunun için de yürek ve emek gerek.


İç seslerimize kulak vererek yaşayalım. O bizim özümüzün, ruhumuzun dilidir. Yönümüzü güzele çevirendir.

TEMATİK CAFELER GELİYOR

Gelişen teknoloji, sonsuz olan ihtiyaçlarımıza yön verir oldu. İnternet çağının nimetleri sayesinde dünya küreselleşmeye hızla devam ediyor. Dünyadaki son eğilimlerden birisi de tematik kafeler. Yani belli bir tarzı, hedef kitlesi ve buna uygun dekorasyonu olan kafeler… Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de yaygınlaşması ve çok kazandırması bekleniyor.

Amerika ve Avrupa’da örgü ve dikiş temalı kafeler çok yaygınlaşmış durumda. Bu işlerle uğraşmayı sevenlerin bir araya geldikleri mekânlarda, bilgiler paylaşılıyor, yeni şeyler öğreniliyor, işler üretiliyor. Aynı zamanda yenilip içilip, keyifli zaman geçiriliyor. Kafede örgü ve dikiş malzemeleri satılıyor hatta dikiş makinelerinden küçük ücretler karşılığında hizmetler alınıyor. Bu tarz bir kafe bizim ülkemiz için de çok uygun olacak bir seçenek gibi görünüyor. Özellikle kadın işletmeciler ve kadın müşteriler için!

Ben de sizlere kendi önerimi sunmak istiyorum. Belki beğenir ve denemeyi düşünürsünüz.

Kadın erkek ortak müşteriyi kucaklayacak bir tema; el yapımı ürünlerin hazırlanacağı bir mekân. Küçük ahşap eşyaların boyanıp, süslendiği, cam kavanoz ve şişelerin dekoratif amaçlı olarak değerlendirildiği, karton kutuların farklı objelere dönüştüğü çalışmaların yapıldığı bir kafe dikkat çekecektir. Ara sıra eğiticilerin davet edilmesi, malzeme satışlarının yapılması işletmecinin kazancını, yeme içme hizmetiyle sınırlandırmasının önüne de geçecektir.

Bu tarz kafe seçeneklerine uyacak başka bir alternatif de ev yemeği yapma işi. Kafenin yemek yapmaya uygun biçimde hazırlanması, hep bir arada yemekler yapılması hatta bunların bir yerlere pazarlanması çok akıllı bir yaklaşım gibi görünüyor. Kadın erkek ortak müşteriye hitap edecek bu tema hem müşteriye hem işletmeciye para kazandırabilir. Akıllıca işletilecek bu tarz tematik bir kafe büyük fark yatacak ve bir yemek kulübü gibi ilgi çekecektir. Üyeleri oluşabilir, yeni işletmeler doğurabilir.

Böyle fark yaratacak mekânlar amaca en uygun biçimde tasarlanmalı, çok pahalı bir yer seçilmemeli, ilgili insanların mekâna gelmeleri sağlanmalıdır. Amaç “popüler yerde olduğu için” kafeye gelmek olmamalı, “mekânın farklılığı ve katkılarından dolayı” kafeye gelmek olmalıdır. İnternetten amaca uygun gruplar tespit edilerek reklam ve tanıtım çalışmaları yapılabilir. Sosyal ağlar, bu tarz tanıtımların çok uygun şartlarda yapılacağı mecralardır. Yeter ki önce hedefleyelim sonra isteyelim ve çok çalışalım, gerisi gelecektir.


Şadan Hergüner

YULAF VE FAYDALARI

Kalorisi düşük, bol lifli, az yağlı ve protein zengini bir besindir. Yulaf ezmesinin bir bardağında yaklaşık 166 kalori ve 6 gram protein vardır. Günlük lif ihtiyacınızın %16'sını karşılar. B vitamini, demir ve mineraller bakımından zengindir. Yulafı kek, kurabiye ve evde yaptığınız ekmeklere de katabilirsiniz. 
Basit Yulaf Ezmesi Tarifi (3 kişilik)
  • 1 bardak yulaf ezmesi
  • 1/4 çay kaşığı tuz
  • 3 bardak su (veya süt)
Yapılışı
  • Su ve tuz minik bir tencerede kaynatılır.
  • Yulaf eklenir ve kısık ateşte 10-20 dakika devamlı karıştırılarak pişirilir.
  • Üzeri kapatılır ve birkaç dakika dinlenmeye bırakılır.
Yulaf ezmesinin faydaları                                                                                    
  • Sigarayı bırakmaya yardımcıdır. İçerdiği maddeler sinir sistemini yatıştırır ve nikotin alma dürtüsünü azaltır.
  • Anti-inflammatur özelliği vardır. Yulaf bazlı banyo sabunları egzama ve sedef hastalığı gibi deri problemlerini rahatlatmaya yardımcı olabilir.
  • Enfeksiyon önleyicidir. Kas gelişimi için müthiş bir protein kaynağı olan yulaf ezmesi bağışıklık sistemine de destek olan bir besindir.
  • Şeker hastalığı oluşumunu önlemeye yardımcıdır. Yulaf yavaş sindirilen bir besindir. Sindirilirken bağırsaktan şeker emilimi yapılır ve bu olay insülinin büyük miktarlarda pompalanmasını, yani tip 2 diyabetinin oluşmasını önler. Günde 3 kâse yulaf ezmesi yemek toplam kolesterolü 5mg/dL azaltabilir.
  • Diyete yardımcıdır. 100% doğal, şekersiz ve tuzsuz olan yulaf ezmesi yalnızca 166 kalori içerir, kan şekerini düzenler ve tok tutar.
  • Hamileler için idealdir. Hamilelerin günlük folik asit ihtiyacı 400 mg’dır ve bu madde yulaf ezmesinde bulunur.
  • E vitamini bakımından zengin olan yulaf ezmesi, vücudu kansere neden olabilecek serbest radikallerin oluşumundan korur. Çözülebilir lifli besinlerden olan yulaf aynı zamanda meme ve kolon kanseri riskini de azaltabilir.
  • Tansiyon düşürücüdür. Her gün bir kase yulaf ezmesi yemek tansiyon kontrolüne yardımcı olabilir.                     
 
Gezergen Tasarım by Gezergen Blog