Translate












Kul sıkılmadan Hızır yetişmezmiş. Çok doğrudur bu söz. Benim hayatımda örnekleri bolca var. Aslında çoğumuz yaşamışızdır bu durumu. En daraldığımız, umutlarımızın yerlerde süründüğü zamanlarda mucize gibi çözümler bulmuşuzdur. Yani Hızır yardımımıza koşmuştur.

Hayat karşımıza güçlükler çıkarırken, görmesini bilene kolaylıklar da verir. Yılmadan, korkuya kapılmadan uğraş veren herkes bir şekilde çıkış yolu bulur. İstemek ve emek vermek gerekir. Olmayanı oldurmak yerine olaya yaklaşımlarımızı esnetirsek hedefimize ulaşmak kolaylaşır. Hayata bakarken, at gözlüklerimizi çıkarır geniş açılı olanları takarsak çok fazla şey görürüz. Gördüklerimizi değerlendirir, işimize yarayan kısımları alırız. İşte Hızır o anda yetişir.

Bir işi kotarmak için önce bilgi sahibi olmak, işin peşinden koşturmak, emek vermek, deneyim sahiplerinin bilgilerinden yararlanmak gerekir. Başarmak için var güçle çalışırken yola çıkan engeller bir bir temizlenir. Çünkü iyi niyetle, istekle çabalayan insana Allah da yardım eder. İşte Hızır orada devreye girer. Bazen uzun bazen daha kısa sürelerde çözümler sunar bize. Daha doğrusu öncesinde göremediklerimizi, geniş açılı gözlüklerimizle görmemizi sağlar.                                                                                                                

Biz korkusuz oldukça hayat da yardımcı olur. Her şeyin başı çalışmak, istemek ve görebilmektir. Karşılık beklemeden vermeyi öğrendiğimiz zaman, yaşam bize bolca kolaylık verecektir.  

Şadan HERGÜNER

  

İÇİMİZ KARARDI

Yıllardır kendimi bu kadar karamsar hissetmedim. Bir karabasan çöktü üstümüze. Nefes alamıyor, içimizde umut barındıramıyoruz. Güven duygusu olmadan nasıl yaşanır ki?

Gelecek yeni güne korkuyla uyanmak, geceler hangi kâbusa gebe diye endişelenmek, ruhumu bir cendere gibi geriyor. Umut olmadan insan yaşayamaz denir. Ama ben içimde hep var olan umuduma bir türlü yol bulamıyorum.

Kötülük tohumları, her geçen gün daha bir yoğun saçılıyor ülkemizin üstüne. Pisi pisine giden bunca canın hesabını kim verecek merak ediyorum. Gencecik fidanlar, askerler, polisler ve sivil halk… Anne karnında canlar, genç eşler, anneler ve babalar… Giden gidene. Kalanlara Allah’tan sabır diliyorum dilemesine de, ölüm ayrılığının acısını da iyi biliyorum. Hiç kolay değil. Ateş düştüğü yeri yakar. Gerisi boş laf.

Sapıkların, manyakların, teröristlerin kol gezdiği, verdikleri zararların engellenemediği bir ülkem olsun istemiyorum. Çocukluğumun temiz Türkiye’sini istiyorum.  Gidecek başka yerimiz yok. Biz ülkemize milyonlarca mülteciyi sokarız ama biz gidecek bir yer bulamayız.


Her gün bilmem kaç kez Allah’a dua ediyorum. Hepimiz edelim. Çünkü işimiz O’nun yardımına kalmış durumda. Bize acısın ve yardım etsin. Yoksa işimiz çok zor…

Şadan HERGÜNER

KARA MÜRVER MUCİZESİ

     
  Alternatif Tıbbın yeni yıldızı kara mürver, şifalı mürver, terleme çayı, Patlangıç, Sambucus, Elder Sureau olarak da bilinmektedir. Hanımeligiller familyasından gelen, taneli ve şifalı bir bitkidir. Ender olarak otsu karakterde görülen bir cinstir. Çalı veya ağaç şeklinde olan kara mürver,  Akdeniz Bölgesi dışında ülkemizin tüm bölgelerinde kendiliğinden yetişmektedir. Gövdesi, çiçekleri ve yaprakları doğal ilaç yapımı ve aroma (hoş koku) terapide kullanılmaktadır.
        Kara mürver, çok kolay yetiştirilen bir bitkidir. Bitki dikildikten sonra hiç bakım olmadan, kendiliğinden büyür. Şifalı mürver olarak adlandırılmasının nedeni, birçok hastalık üzerinde tedavi edici etkisinin saptanmış olmasıdır. Vücut direncini artırıcı özelliği vardır. Kara mürverin çiçek ve yapraklarının toplanma zamanı ilkbahar ve yaz mevsiminin başıdır. Gölgelik yerlerde kısa süre içinde kurutulması gerekir. Bitkinin meyve ve gövde kabukları ise yaz sonu ve sonbahar mevsiminde toplanır. Birçok ilaç firmasının kullandığı kara mürver, vücut direncini artırıcı özelliğinden dolayı yetişkinler ve çocuklar için rahatlıkla kullanılmaktadır.
       Kış aylarında çiçek ve taneleri demlenip içilen kara mürver bitkisi,  gribe yakalanma riskini azaltıp, vücudun bağışıklık sistemini artırır. Kara mürver çayı,  diğer bitki çayları gibi hazırlanır. Kaynamış suyun içine bir iki tatlı kaşığı mürver çiçeği veya meyvesi koyularak 10 dakika demlenmeye bırakılır. Şekersiz içmek en doğrusudur. İsteye bağlı olarak bal ile tatlandırılabilir. Sıcak olarak günde 3 kez tüketilir. Yara ve yanıklar için, dışarıdan yaralı bölgeye uygulayarak kullanılır. Cildi yumuşatır, yara iyileştiricidir. Yapraklarından hazırlanan lapalar, haricen uygulamalarda cilt yüzeyini onarır.
GENEL OLARAK FAYDALARI
* Emziren anneler için önemlidir, anne sütünü artırır.
* Güneş yanıklarının ve yaraların iyileşmesini sağlar.
* Vücut direncini artırarak bağışık sistemini güçlendirir.
* Nezle, girip gibi soğuk algınlığı hastalıklarının iyileşmesini sağlar.
* Terletici etkisi ile vücuttan toksin atımını sağlar.
*Müshil ve idrar söktürücü özelliği vardır. Balgam söktürür.
*Vücuda rahatlık vererek sinirleri yatıştırır.
Kara mürverin meyve suyu şöyle hazırlanır: Taze ve olgun meyveler 2-3 dakika suda bekletilir. Sonra bunlar elle sıkılarak süzülür. Elde edilen meyve suyu ölçü olarak, 10 ünite meyve suyuna 1 ünite bal katılarak kaynatılır. Daha sonra sıcak suyla sulandırılıp günde iki kez birer bardak olarak içilir.
  Alternatif tıbbın yeni gözdesi kara mürver tam bir şifa kaynağıdır. Şifalı olmasının nedeni; çeşitli hastalıklar üzerinde tedavi edici etkisinin görülmüş olmasıdır.
Hazırlayan: Şadan Hergüner 

ASTROLOJİ NEDİR?


       
Astroloji denince akla ilk gelen burçlardır. Burçların özellikleri ve gelecek ile ilgili sunduğu yorumları. Haftalık, aylık, yıllık burç yorumlarını okumaktan keyif alırız. Gazetelerin, dergilerin hatta sitelerin çoğunda burç yorumları yer alır. Çünkü ilgi çekici bir konudur.

        Peki, gerçek anlamıyla astroloji nedir? Kimine göre bir bilim dalı, kimine göre safsata olarak tanımlanan astroloji insanlık tarihi kadar eskidir. Tarihçilerin araştırmaları gösteriyor ki, farklı uygarlıklar birbirlerinden ayrı olarak astroloji ile ilgili çalışmalar yapmışlardır. Babil, Mısır, Hint, Maya, Yunan, Arap ve Roma uygarlıkları, astroloji ile ilgilendiklerini belirten kanıtlar bırakmışlardır günümüze.

Astroloji;  gezegen ve yıldızların insanların üzerindeki etkisini yorumlayan, bilim, önsezi, sihir, matematik, dönüşler ve sembollerin karışımından oluşan kadim bir bilgidir. Kelime olarak, Yunancadan gelmektedir. Yıldız anlamındaki astra ile mantık ya da sebep anlamına gelen logos kelimelerinden türemiştir. Astroloji fal veya kader değildir. Gelecekten haber vermek anlamına gelmez.  Astroloji bir din olmadığı için ona inanmak ya da inanmamak önem taşımaz. O kendi işleyişini sürdürür.

        Yıldızlar ve gezegenlerin kanunlarını vurgulayan bir öğretidir. Evren faklı türden enerjilerle doludur. Astroloji bu enerjileri yorumlamak için yol gösterir. Gezegenler ve dönemleri üzerinde çalışır. Yani bilimsel bir çalışmadır; çünkü gezegenler, evren ay ve güneş, bunların hareketleri gerçektir. Astroloji, gökyüzü dönüşlerinin, kozmik olayların dünyaya yansıtılmasını, dünyadaki olayların da gökyüzüne yansıtılmasını inceler.
                                                                                                                                                 
        Bir diğer çalışmasıysa; insanların doğum anlarında gezegenlerin ve gök cisimlerinin konum ve hareketlerine bakarak onların geleceği hakkında çıkarımlar yapmaktır. Bu yorumları ya da çıkarımları yapanlara astrolog denir. Astrologlar kozmik gidişatları, gezegenlerin ritmik hareketleri olarak değerlendirirler.

        Astroloji, Astronomi ile beraber çalışmakla birlikte, aralarında bazı temel ayırımlar bulunur. Astronomi uzaklık, büyüklük ve kütlelerin hızları ile ilgilenen kavramların bilimidir. Astronomi nesnel, astroloji ise özneldir. Kişilerin doğum anındaki gökyüzü konumunu astronomi bilgileri verir. Bu bilgileri yorumlayan ise astrolojidir. Gezegenlerin birbiriyle yaptıkları açılar, onların insan davranışları üzerindeki etkileri, astrolojinin çalışma alanına girer.

        ASTROLOJİ; kişinin kendisini ve başkalarını tanımasına yardımcı olan, bilimsel yanı da bulunan bir çalışma alanıdır. Farklı bir deyişle, hayata tutulan bir aynadır. Gökyüzü, evren ve gezegenlerle aramızda kurulan kadim bir bağdır.

Hazırlayan


Şadan HERGÜNER

KADIN OLMAK


Kadın olmak; Allah'ın, yarattığı insandan dişi olana bahşettiği bir lütuftur. Özellikleri çok güzeldir. Kadın; evladtır, kardeştir, eştir, annedir, arkadaştır, yarendir. Kadın toplumun özü ve direğidir.
Geleceğin babalarını, iş adamlarını, yöneticileri, siyasetçileri, bilimadamlarını yetiştirendir. En önemlisi bunları yetiştirecek anneleri büyüten, öğretendir. İşte o nedenledir ki; kız çocukları eğitimli ve görgülü olmalıdır. Kır dizini otur evinde denmemesi gerekendir.
Erkeği yetiştiren, eğiten ve öğreten emekçi kadınların günü kutlu olsun.

 
Gezergen Tasarım by Gezergen Blog